19 Haziran 2009 Cuma

Kubrick'in Lolita'si (1962)

Hani bazı karakterler vardır, artık dilimize bile geçmiştirler ama kaynaklarını birinci elden görmemişizdir. Örneğin Davudi ses diye bir kavram vardır, ama hangimiz Davud'u çıplak kulaklarla duymuşuzdur? Lolita da benim için öyle bir karakterdi, her ne kadar bir DVD kadar uzak olsa da.

Sonunda Kübrick'in orjinal Lolita filmini izleme şansı buldum ve diyebileceğim tek şey bu kadar ünlenmeyi sonuna kadar hakettiğidir. Film siyah-beyaz ve o dönemdeki sebep-sonuç bağlantısı sorunları geçerli. Çoğu şey rastlantılarla ve minimum meşrulaştırma ile açıklanıyor ama zaten filmin konusu gerçekçilik değil. Lolita'nın tek bir bakışı ya da tek bir kelimesi ile neler yapabileceğini siz bile ekranın bu tarafından hissediyorsunuz. Ben olsam ben de kölesi olurdum dediğim anlar çok oldu ve bu hissiyatın önemli bir kısmını yönetmen Stanley Kubrick'in haznesine yazmak herhalde abartı olmaz. Kamerayı kullanışı, Lolita'nin ön andaki tahrip gücü en yüksek vücut hareketini bizlere gösterişleri inanılmaz.



Öte yandan filmde oyunculuk da çok başarılı. Özellikle Peter Sellers'in piskopat karakteri Quilty sinema tarihinin en şahsına münhasır karakterlerinden biri olabilir. Kısacası eski demeyin, izleyin. Pişman olmayacaksınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder